9 günlük çok güzel bir bayram tatilini geride bıraktık. Bu tatili değerlendirmek ve değişik yerler görmek için kuzenimle birlikte ETS Tur’un Budapeşte-Viyana-Prag turuna katıldık. Gerçi tur diyorum ama genelde turdan bağımsız olarak kendi gezi programımızı uyguladık.

Tatilden geriye kalan kareler ve bazı ipuçlarını bu yazımda sizlerle paylaşıyorum, olur ya belki siz de günün birinde gitmeye karar verirseniz, belki yardımcı olur.
Diğer bloglarda olduğu gibi çok uzun yazılarla ve paragraflarla sizi boğmayacağım. Nerelere gidilir, neler yapılır gibi önemli notlarımı paylaşıp çektiğim fotoğraflara yer vereceğim.

Tura çıkmadan önce kendi çapımda mümkün olduğu kadar araştırma yaptım ve bir seyahat planı oluşturdum. Bu planı oluştururken de navigasyon uygulaması olan Sygic’in Travel sayfasını ve uygulamasını kullandım. Oldukça kullanışlı bu uygulama sayesinde tüm seyahatinizi baştan sona planlayabiliyorsunuz, hatta gideceğiniz şehirlerin çevrimdışı haritalarını da indirip gezerken internet ihtiyacı olmadan uygulamayı ve haritaları kullanmaya devam edebiliyorsunuz.

Not: Yazı içerisindeki altı çizili ya da farklı renkli kelimelere tıklayarak ilgili konuma/sayfaya/bilgilere ulaşabilirsiniz.

1. Durak: Budapeşte

Seyahatimize 11 Eylül 2016 Pazar 11:55’teki TK1033sayılı İstanbul–>Budapeşte(2 saatlik) uçuşu ile başlıyoruz. Yerel saat ile 12:55’te indikten sonra tur otobüsümüz bizi hemen şehrin yüksek bir noktası olan Gellert Tepesi’ne (Citadella) çıkartıyor. Muhteşem şehir manzarası eşliğinde rehberimizin anlattıklarını dinliyoruz ve Budapeşte’nin aslında Buda ve Peşte olarak iki kısımdan oluştuğunu, ortasından da Tuna nehrinin geçtiğini öğreniyoruz.
  • Gezimizin Budapeşte ayağı için aldığım kısa notlar ve değerlendirmer şu şekilde:
    Budapeşte’te 2 gece boyunca Hotel Hungaria City Center‘da kaldık. Oldukça merkezi bir konuma sahip ve çok yakınında metro durağı mevcut. Resepsiyondan alacağınız ücretsiz şifre ile odalarda wifi internete bağlanabiliyorsunuz. Otel temiz ama caddeye bakan taraflar biraz gürültülü.
  • Budapeştenin resmi para birimi Forint (HUF). Çoğu turistik yerde Euro kullanılıyor ancak çevrim oranından dolayı zarar edebilirsiniz. 1 Euro’nun bizim gittiğimiz tarihlerde karşılığı 306 HUF idi. Güncel orana buradan ulaşabilirsiniz.
  • Euro bozdurmak için bir çok yerde doviz bürosu mevcut. Ancak çevrim oranına ve komisyon oranlarına dikkat edin. Paranızı vermeden önce görevliden net olarak kaç Forint alacağınızı hesap makinesine yazmasını isteyin. Ama fazla da korkmaya ve abartmaya gerek yok, bilinçli olduğunuz sürece dolandırılmanız mümkün değil.
  • ETS Tur’un düzenlemiş olduğu hiçbir ekstra tura katılmadık.
  • İlk gece yemeğimizi Sir Lancelot Tavernası adında, çok otantik ve sürekli şovların olduğu bir Orta Çağ han/restoranında yedik. Kesinlikle tavsiye ederim, fiyatlar fena değil, 2 kişi yemek+içecek+tatlı için yaklaşık 50 Euro ödedik.
  • İkinci gece de yemekli Tuna nehri turu yaptık. Önceden internet üzerinden rezervasyon ve ödeme yaparak gitmiştik, oldukça keyifli bir tur oldu. Budapeşte geceleri gerçekten ayrı bir güzel.
  • Gül Baba Türbesi‘ni ziyaret etmek isterseniz önceden öğrenin, biz gittiğimizde tadilat vardı ve ne yazık ki uzaktan bakmakla yetindik.

İşte Budapeşte’de çektiğim fotoğraflar:

 

Sir Lancelot Tavern (video):

 

Tuna Nehri tekne turu:


Ara Durak: Bratislava

Gezimizin 3. gününde Macaristan’dan ayrılıp otobüsümüz ile Viyana’ya doğru sabahın erken saatinde yola çıkıyoruz. Avrupa birliği kuralları gereği şoförümüz uzun bir mola vermesi gerekiyor bu sebeple yol üzerinde Solavakya’nın başketi olan Bratislava’ya uğruyoruz. Bu gezi normalde ETS’nin ekstra gezisi olarak geçiyor. Gitmek istemezseniz otobüs sizi yol üzerinde bir benzin istasyonuna bırakıyor ve yola devam ederken de alıyor. Ama gitmenizi tavsiye ederim, çok şirin bir yer.
  • Ünlü 3 heykeli ile (Napolyon, Şapkalı Adam, Çalışan Adam) fotoğraf çektirmeyi unutmayın.
  • Haşhaşlı pasta benzeri bir tatlıları var, kahve yanında iyi gidiyor.
İşte Bratislava’da çektiğim fotoğraflar:

2. Durak: Viyana

Viyana’ya girer girmez eski şehir merkezine gidiyoruz. 1 saat boyunca yürüyüş yaparak eski kent merkezini geziyoruz. Ardından rehberimiz serbest zaman olarak bizi bırakıyor. Akşam ekstra tur olarak konser gecesi var ama biz yine katılmıyoruz. Amacımız şehri kendimiz keşfetmek 😉

Viyana’dan kısa notlarım:

  • Kaldığımız otelin adı Hotel Kavalier. Şehir merkezine bir miktar uzak, ama yine yakınlarda bir metro istasyonu ve tam önünden geçen tramway hattı var. Otel temiz ve sessiz, yine resepsiyondan alacağınız bir şifre ile ücretsiz wifi olanağı mevcut.
  • Para birimi Euro olduğu için bu yönden sorun yaşamıyorsunuz.
  • Viyana’ya gidip schnitzel yemeden dönmeyelim derseniz seçenekleriniz çok fazla. İlla ki Figlmüller olsun derseniz rezervasyon şart, ayrıca domuz etine dikkat. Ama benim tavsiyem daha yerel ve sakin yerleri tercih etmeniz. Biz burada (Plachutta) dana schnitzel yedik ve yanındaki patates salatası ile gerçekten çok lezzetliydi. Burası da (Gustl-Bauer) diğer bir seçenek olabilir.
  • Viyana çok büyük ve gelişmiş bir şehir. Zaten uzun zamandır En Yaşanılabilir Şehirler listesinde hep 1 ya da 2. sırada. Çok temiz, trafik kuralları kusursuz işliyor.
  • Gezip görülecek çok yeri var, saray bahçeleri, müzeler, kiliseler… Sınırsız seçenek mevcut denebilir. Zevkinize göre bir seçim yapıp her yere metro/tramvay/otobüs ile ulaşabilirsiniz. Biz yine hiçbir ekstra tura katılmadan Kahlenberg Tepesi ile güne Viyana manzarası ile başladık ve mümkün olan bir çok yeri görerek yoğun 2 gün geçirdik.
  • Viyana’da klasik müzik ve operalar artık tam bir sektör haline gelmiş. Devlet Opera Binasında temsil izlemek isterseniz, gitmeden 5-6 ay öncesinden bilet almalı ve yüklü bir miktarı da gözden çıkartmalısınız. Ama üzülmeyin, Opera binasının dışında dev bir ekranda içerideki temsil canlı olarak yayınlanıyor. Oturup izlemek ise ücretsiz, biz öyle yaptık 😉 Zaten her köşe başında bir konser salonu var, kostümlü bilet satan kişileri görüp uygun fiyata bir konser/temsil de izleyebilirsiniz.
  • Mozart çikolatası almak isterseniz süslü dükkanlara girmeyin. Mahalle aralarında büyük market zincirleri var, onlarda çok daha ucuz.

Bunlar da Viyana fotoğraflarım:

 

Viyana Devlet Operası (video):


Ara Durak: Cesky Krumlov

Gezimizin 5. günü yine sabah erken saatte uyanıp Prag’a doğru yola çıkıyoruz. Yine uzun yol kuralları gereği arada mola vermemiz gerekiyor ve bu defa durağımız (ekstra tur olarak) Cesky Krumlov. UNESCO Dünya mirası listesinde olan bu küçük kasaba gerçekten çok güzel. Yolda bir benzin istasyonunda beklemektense burada gezmek çok daha iyi.

 

ve işte Cesky fotoğraflarım:


3. Durak: Prag

Cesky’nin ardından yola devam ederek Prag’a ulaşıyoruz. Tüm gezi boyunca en yorucu gün bu gündü diyebilirim. Viyana-Prag arası gerçekten uzun bir yolculuk oldu. 8-9 saat süren bu yolculuk ardından son durağımız Prag. Bu şehir hakkındaki notlarım ve fotoğraflar da aşağıda.

  • Kaldığımız otelin adı Hotel Duo. Tam şehir oteli ve gerçekten çok büyük. Odalar temiz, şehre biraz uzak ancak tam önünde bir metro durağı var. İnternet bu defa ücretsiz değil, günlük 3 Euro karşılığı wifi şifresini resepsiyondan alıyorsunuz.
  • Prag’da para birimi Çek Korunası (CZK). Bizim gezi tarihlerimizde 1 Euro 27 Koruna değerindeydi. Güncel orana buradan bakabilirsiniz. Para bozdurmak için acele etmeyin, bir çok döviz bürosu komisyonsuz olarak iyi oranlar verebiliyor. Yine net olarak ne kadar alacağınızı öğrenmeden paranızı vermeyin.
  • Şehir merkezi çok kalabalık, cüzdanınıza dikkat!
    Prag’da gece hayatı oldukça hareketli. Gidebileceğiniz yerler arasında M1 Club, James Dean ya da Roxy bulunuyor. Biz hepsine gittik, çok da eğlendik.
  • Özel yemekleri pek yok. Ama U Fleku restoranı tavsiye ederim. Kendi bira üretim mahzenleri var ve burayı bir müze haline getirmişler. Gündüz vakitli giderseniz müzeyi de gezme fırsatınız olur, tadım da yaptırıyorlar.
  • Yine hiçbir tura katılmadık ama bu defa araba kiraladık, 3 gün boyunca Prag’ın altını üstüne getirdik 🙂
  • Görülecek yerler arasında Karlovy Vary ve Terezin Nazi Toplama Kampı var. Buraları aşağıda ayrıca anlattım.

Ve çektiğim Prag fotoğrafları:

 

Astronomik Saat: her saat başı kuklaların çıkışı ve eğlencelik 🙂

Prag sokak sanatçıları:

Konser çağrısı:


Karlovy Vary

  • Prag’a 150km uzaklıkta olan Karlovy Vary’ye mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Kiraladığımız araba ile ikinci Prag günü buraya gittik.
  • Karlovy sanki kartpostaldan çıkmış gibi bir yer. Binalar, oteller çok güzel, her pencereden başka bir çiçek sarkıyor.
  • Bizim kağıt helvamıza benzeyen bir tatlı var, yemeden dönmeyin.
  • Her yerde şifalı su/kaplıca çeşmeleri var. Büfelerde bardaklar satılıyor, hem hatıra olması için, hem de o anda şifalı sulardan içmek için bu bardaklardan alabilirsiniz.

 

ve işte fotoğraflar:


Terezin Toplama Kampı

  • Prag’a yaklaşık 50km uzaklıktaki Theresienstadt toplama kampı Terezin kasabası girişinde yer alıyor.
  • Tarihi, geçmişi vs. gibi bilgiler vermeyeceğim, istediğiniz yerden okuyabilirsiniz. Ama gerek kasaba, gerekse kamp oldukça iç sıkıcı. Sanki korku filminden çıkmış gibi yerlerde olduğunuzu düşünüyorsunuz. Özellikle 500m bir dehlizde yürüyüp infaz avlusuna çıktığınız yer dehşet verici.
  • Terezin kasabasında yediğimiz pizza gerçekten güzeldi ama. Konumu burada.

 

Bunlar da çektiğim fotoğraflar:


Ve 18 Eylül 2016 Pazar günü de TK1772 uçuşu ile yurda dönüyoruz. Biraz yorucu ama oldukça keyifli olan bu gezide (her ne kadar neredeyse hiçbir ekstra tura katılmasak da) tur rehberimiz Mahmut Zahiroğlu‘na tekrar teşekkür ederiyorum. Kendisi son derece bilgili ve ilgili bir kişi idi. Öğrendiğimiz kadarıyla zaten ETS’nin bölge şef rehberiymiş.

Bir sonraki gezide görüşmek üzere. Sevgiyle kalın…